29 Aralık 2013 Pazar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: (A)yakkabı (K)utusu (P)artisi...

Kılıçdaroğlu: (A)yakkabı (K)utusu (P)artisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin İstanbul’daki yeni İl Başkanlığı binasının açılışında konuştu. Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet skandalları nedeniyle yüklendiği Başbakan Erdoğan'ı yeniden mal varlığını açıklama davet etti. Kılıçdaroğlu, "Bu olayların ardından AKP'nin açılımı 'Ayakkabı Kutusu Partisi' olmuştur dedi.

Atatürk Havalimanı’ndan kendisini karşılayan Mustafa Sarıgül ve CHP konvoyuyla birlikte yaklaşık 5 saatte Levent’e gelen Kemal Kılıçdaroğlu ise partilileri beklettiği için özür dileyerek söze başladı.
İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları:

Bugün İstanbul’da 9 şiddetinde bir deprem oldu. Adı halkın depremi. Halk temiz siyaset istiyor. Halk hırsızlık istemiyor. Halk kul hakkı yiyeni affetmek istemiyor. Halk kendi iktidarının korunmasını istiyor. Ben yaşamını halka feda eden bir liderim. Yaşamım size feda olsun.

Bir diktatör tarafından yönetildiğini artık herkes biliyor. 9 şiddetinde deprem oldu dedim ama acaba o duyar mı? Duymuyorsa ona duyuracağız sesimizi. Benimle kısır bir çekişmenin içine girmek istiyor. Diyor ki ‘CHP’nin genel müdürü’ sen önce şunu bil, CHP’nin genel müdürü değil, bekçisi olmak benim için onurdur. Sen CHP’nin ne olduğunu bilemezsin. Bana memur kemal dedi, eyvallah dedi. Esnaf kemal dedi eyvallah dedi. Emekli kemal dedi eyvallah dedik. hepsiyle iftihar ederim.
Ama sen sokaklara çık bak bakalım sana ne diyorlar. Türkiye cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan yolsuzluk yapanları savunuyor. Hırsızı savunan adama başbakan denir mi?
Açıkça söylüyorum. Türkiye’nin temiz siyasete ihtiyacı var.

Bakın 20 yıldır yönetiyorlar. Hangi sorununu çözdüler İstanbul’un. Nereye gitti bu paralar? Sormayacak mıyız? Trafik sorununu 20 yılda çözmediler. Ama size sözüm var. Sarıgül 5 yıl içinde İstanbul’un trafik sorununu çözecek. El ele kol kola mücadele edeceğiz. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bu bizim ülkemize ahdimizdir. Her zaman her yerde zalimin karşısında mazlumun yanında olacağız. Hiçbir yurttaşımız, bizim kitabımızda ötekileştirilmez. Kimliği ne olursa olsun. İnancı ne olursa olsun. Rengi ne olursa olsun. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri vardır.

(A)YAKKABI (K)UTUSU (P)ARTİSİ
Yolsuzluk yaptılar ortaya çıktı. Çıktı ama “efendim diyor devlette çeteler var” bu çeteler yolsuzluğun ortaya çıkıncaya mı aklına geldi. Yedi sülalen köşeyi dönecek, milleti kandıracaksın. Artık kandırmayacaksın bu milleti. Buna izin vermeyeceğiz. Sen ayakkabı kutusu partisisin artık.
Ne diyordu? Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim diyordu. O yırtık ayakkabıları koyduğun kutunun içinden milyon dolarlar çıkıyor.

Diyor ki orduya da kumpas kurdular diyor. Yeni mi aklın başına geldi senin? Biz orduya gölge düşürülüyor dediğimiz zaman bizi Ergenekoncu diye suçluyordun. Sana bir tek önerim var. Aklını başına topla ve milletin yakasından düş.

Çeteler var diyor devletin içinde, yahu 10 yıldır bu ülkeyi sen yönetiyorsun. Efendim onlar yargıyı bürokrasiyi ele geçirmişler. Sen değil miydin, onlara ne istediniz de vermedik diyen. İki yüzlü siyaset bunların yaptığı. Bunları tanıyacağız. Bunlar yetimin hakkına göz koyanlardır. Bunlar çıngıraklı yılanlardır.

İstanbul. Dünyanın en güzel kenti. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kent. İstanbul’un kimliğini yok ettiler. İstanbul’dan beslendiler. Onların hortumlarını kesmek İstanbulluların elinde. Hortumlarınızı kesin, Türk demokrasisine en büyük katkıyı yapın sevgili İstanbullular.
Temiz bir insan yolsuzluklarla muhatap olduğunda şöyle yapar. Varsa bir şey soruştur derim, telaşlanmam. Şimdi o sokak sokak geziyor. İl il geziyor, köy köy geziyor. Telaş içinde, panik içinde. Devlette çeteler var, olayları kapatmak istiyor. Buna izin vermeyeceğiz. Bu millete 76 milyon yurttaşa benim gönül borcumdur.

Kul hakkı yemediğini savunuyorsan, senin, oğlunun, dört bakanın mal varlıklarını açıkla dedim. Açıklayabildi mi? Açıklayamazsa, bu ülkenin gönlünde yer alamaz. Ona düzgün namuslu siyasetçi denmez ona. Ona ne deneceğini o kendisi daha iyi bilir. Halkına hesap vermeyen siyasetçi namuslu siyasetçi değildir.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını soracaktır bu millet. Ben bu millete güveniyorum. Çok basit bir soru sordum. Dedim ki, bir banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunun içinde 4,5 milyon dolar para niye bulunur? Hala savunuyor. Buradan 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Helal paranın ayakkabı kutusunun içinde ne işi var? haram paraysa, o haram parayı hangi yüzle savunuyorsun sen? Haramdan seslenen buna cevap veremez.

O nedenle söylüyorum. 76 milyon yurttaşıma, kadın kardeşime sesleniyorum. Çocuğunuz işsizse sebebi bunlardır. Bunlar malı götürüyorlar, vatandaşa da ufak tefek bir şeyler veriyorlar. İstanbul’u alacağız. Türkiye’ye temiz siyasetçi getireceğiz. Kul hakkı yiyenden hesap soracağız.
Siz hiçbir ülkenin başbakanını hırsızları serbest bırakıp polisin peşine düştüğünü gördünüz mü? Savcıların peşine düştüğünü gördünüz mü? Şimdi gördünüz. O ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti. O ülkenin başbakanı, hırsızlıkları rüşveti koruyan başbakanın adı Recep Tayyip Erdoğan.
Bunları söylerken gerçekten üzülüyorum. Biz başka şeyler tartışmalıydık. Ama bugün bunu konuşmak zorunda kalıyoruz. Hepimizin ayrı ayrı görevi var. benim görevim var, sizin de göreviniz var. komşularınıza anlatacaksınız. Gideceksiniz kahvede lokantada anlatacaksınız. Bütün dindar yurttaşlarıma sesleniyorum.

Düne kadar adalet ve kalkınma partisine oy verdiniz. Herhangi bir partiye oy veren yurttaşımı hiçbir zaman suçlamadım. Demokrasi içinde olağan bir gelişme kabul ettim. Ama ilk kez elinizi vicdanınıza koyun öyle sandığa gidin. Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz.

SALICI’DAN NET MESAJLAR
 Kılıçdaroğlu’ndan önce konuşan CHP İstanbul İl başkanı Oğuz Kaan Salıcı, “Atatürk Havalimanı’ndan buraya gelmemiz tam 5 saat sürdü. İstanbul’un büyük ilgisini gördük. Biz seçimi bugün fiilen kazandık. 30 Mart’ın iki gideni olacak biri sayın Kadir Topbaş. Diğeri de sayın başbakan… Seçimin iki tane de geleni olacak biri sayın Mustafa Sarıgül. Diğeri de Türkiye’nin aydınlık yüzü sayın Kemal Kılıçdaroğlu” dedi.

SÖZCÜ

Operasyon İran’a sıçradı...

Operasyon İran’a sıçradı
17 Aralık'ta Türkiye'de başlayan operasyonlar İran'a da sıçradı. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, haksız kazanç sağlayan İran'lı iş adamlarının soruşturulması için talimat verdi.

Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında adı geçen bazı İranlı işadamlarının ülkeye uygulanan yaptırımlar sayesinde kısa sürede servet kazandığı iddiasının ardından, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptırımlardan haksız kazanç elde edenlerin soruşturulması için düğmeye bastı.

Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre Ruhani, yardımcısı İshak Cihangiri’ye gönderdiği mektupta, İran’a yönelik uluslararası yaptırımların etkisini azaltmak üzere sağlanan ekonomik imtiyazlardan haksız kazanç elde edenlerin belirlenmesi ve cezalandırılması talimatı verdi.

İran lideri, mektupta “Ülkenin kalkınması için ekonomik faaliyetlerin şeffaf ve güvenli bir ortamda yürütülmesi önemli. Özel imtiyazlar üzerinden yolsuzluk ve haksız kazanç yoluyla zengin olanların cezalandırılması için acil olarak önlemler alınmalı” ifadesini kullandı. Ruhani, bir ay içinde soruşturulacak isimlerin belirlenmesini ve hazırlanan raporun kendisine iletilmesini istedi.

İran yönetiminin hedefinde Türkiye’deki soruşturma kapsamında tutuklanan işadamı Reza Zarrab’ın İran’daki iş ortağı Babek Zencani var. İran hükümeti yaptırımlara karşı bazı işadamlarına petrol ve doğalgaz satışı için bazı imtiyazlar sağlıyor. 39 yaşındaki Zencani’nin, ortağı Zerrab aracılığıyla Türkiye’ye altın karşılığında petrol ve doğalgaz satarak, 13.5 milyar dolarlık servete sahip olduğu öne sürülüyor.

SÖZCÜ

CHP’li Sezgin Tanrıkulu iddiaları Meclis gündemine taşıdı. "2 milyon gönder Süleyman"

CHP’li Sezgin Tanrıkulu iddiaları Meclis gündemine taşıdı. "2 milyon gönder Süleyman"

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’a, “Hükümete yakın bir gazete yöneticisinin ‘Maaşları ödeyemiyorum. Oradan 2 milyon lira gönder’ diyerek Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan para göndermesini istediği iddiası doğru mudur?” diye sordu.
Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. Soruşturma sürecinde yapılan teknik takipte, hükümete yakın olarak bilinen bazı medya kuruluşu yöneticilerinin, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan “nakit desteği” istedikleri iddiasını Meclis gündemine taşıdı. Basına yansıyan iddiaya göre Aslan’ın, “Burası halka açık şirket. Açıklayamayacağım kaynak transferleri yapamam” dediğini ve bunun üzerine medya yöneticisinin, “Bir şey olmaz. Ben reklam faturası keser gönderirim sana” cevabını verdiğini belirten Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’dan şu soruların yanıtını istedi:
“Hükümete yakın bir gazete yöneticisinin ‘Maaşları ödeyemiyorum. Oradan 2 Milyon TL gönder’ diyerek Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan para göndermesini istediği iddiası doğru mudur?
İddia doğruysa, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan 2 Milyon TL yollamasını isteyen gazete yöneticisi kimdir?
 Gazete yöneticisinin isteği, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan tarafından yerine getirilerek 2 Milyon TL veya dolar veya Euro tutarındaki para gazete yöneticisine gönderilmiş midir? Para gönderildiyse eğer hangi tarihte, kime ve nasıl ödenmiştir?
 1 Ocak 2004–30 Aralık 2013 tarihleri arasındaki dönemde Halkbank, verdiği reklam ve ilanlar için hangi gazetelerle, dergilere, televizyonlar ve radyolara toplam ne kadar ödeme yapmıştır?
 Tüm ödemeler Bankacılık Mevzuatlarına uygun olarak yapılmış mıdır? Tüm ödemeler muhasebe kayıtlarına yasal mevzuatlara uygun biçimde kaydedilmiş midir?
 Halkbank’tan AKP’ye yakın olarak bilinen gazetelerin patronları ve yöneticilerine para transferleri gerçekleştirilmiş midir? Savcılık bu konuda bir inceleme yapmış mıdır ya da yapacak mıdır?”

(ANKA)

İçişleri’nde büyük deprem! Türkiye'de Vali ve Emniyet Müdürleri'nin değişmesi gündemde.

İçişleri’nde büyük deprem! Türkiye'de Vali ve Emniyet Müdürleri'nin değişmesi gündemde.

Valiler ve İl Emniyet Müdürlerini kapsayan geniş çaplı bir kararname hazırlığı başladı. 81 ilin yarısına yakınında Vali ve Emniyet müdürleri arasında değişiklik yapılacağı belirtiliyor. Bazı büyük illere de İstanbul’da olduğu gibi, polis kökenli olmayan Vali statüsünde Emniyet Müdürü atanması bekleniyor.
gazeteport’un haberin göre; Muammer Güler’in İçişleri Bakanlığı görevinden istifası ve bu göreve Başbakanlık müsteşarı Efkan Ala’nın getirilmesinin ardından ilk önemli kararname de, İl Emniyet Müdürlerine yönelik olacak. Aralarında bazı büyük illerin de bulunduğu yerlerin Vali ve Emniyet Müdürlerinin merkeze alınması, yerlerine de merkezden yeni isimlerin atanması bekleniyor.

Son Valiler kararnamesi Ağustos 2013'de çıkarılmış ve 8 vali merkeze atanırken aralarında Aydın, Van, Bursa, Konya ve Zonguldak’ın da bulunduğu 25 ile yeni Vali atanmıştı. Emniyetteki son kapsamlı değişiklik ise Eylül 2012'de oldu. Ankara, Adana, Antalya, Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Denizli ve Gaziantep’in de aralarında bulunduğu 28 ilin Emniyet Müdürü değişti. Emniyet Genel Müdür yardımcılıklarında da yeni atamalar yapıldı. Mayıs 2013'de 5 ili kapsayan dar kapsamlı bir değişiklik daha olmuştu.

SÖZCÜ

ÜÇ BOYUTLU RESİM...


GÜNÜN FOTOSU...


KOMİK...